KARINCALAR (Bir Savaş Vardı)

        TİYATRO SEVERLER BURAYA...
karıncalar(bir savaş vardı),tiyatro,Mert turak

Bu yazımda hafta sonu izlediğim bir tiyatro olan Karıncalar oyununu yazmak istedim.
Tiyatro oyunlarına elimden geldiğince her ay gitmeye çalışıyorum.Tiyatronun diğer görsel içerikler içerisinde çok farklı bir yerinin olduğuna inananlardanım. Yaşayan, canlı bir şey izliyor olmak film ya da dizi izlemeye göre çok daha heyecanlı ve keyifli.🙃
         Karıncalar oyunu Şehir Tiyatrolarında sezon başından beri sergilenen ve kapalı gişe oynanan oyunlardan biri. Ben de ancak bir ay sonrasına bilet bulup gidebildim.Oyuncu olarak sadece Mert Turak var.Mucize filminde engelli olan Aziz’i canlandırıyordu ordan hatırlarsınız o filmde çok iyi bir performans sergilemiş ve birçoğumuz da ordan tanımıştık kendisini.Oyuna gitmek isteme sebeplerimden biri de zaten Mert Turak’tı.
         Oyun Boris Vian ve John Steinbeck’in yazdığı  daha önce pek çok şehirde farklı oyuncularla sahnelenmiş bir oyun ve geçmiş yıllarda “Yılın tiyatro ödülü”nü de almış ayrıca.
Oyunun konusu bir askerin savaş esnasında yaşadıkları ruh halinin yansıtılması diyebiliriz genel olarak.Mert Turak tek başına canlandırıyor oyunu fakat diğer tipleri de canlandırdığı için birden sahnede sanki dört beş kişi varmış gibi hissediyorsunuz.Oynadığı diğer tipleri de çok iyi canlandırdığı için kendisine adeta hayran bıraktırıyor.Oyundaki savaşın hangisi olduğunu gerçek mi kurgu mu olduğunu çok anlayamadım çünkü herhangi bir savaş ismi , ülke ismi veya çağrışım yapacak çok bir şey göremedim. Sadece oyun yazarından ve oyunun içindeki konuşmalardan(Kentucky’li gibi) amerikan askerleri olduğu anlaşılabiliyordu. Aslında düşününce özellikle bir isim belirtilmemesinde de bir mesaj olduğunu anlaşılabiliyor. Çünkü oyun verdiği mesaj itibariyle savaşın anlamsızlığına vurgu yapıyor.Medyanın savaşı nasıl gösterdiğini ama aslında savaşın ne olduğu kahramanlık kavramının karşılığı (savaşta yalnız kaçanlar kahraman olur repliği) ,askerlerin ne şartlarda yaşadıkları, askerler için  yalnızlığın ne kadar zor olduğunu anlatmaya çalışmasını izleyerek anlamaya çalışıyoruz biz de...
        Oyundan çıktıktan sonra içime bir şey oturdu böyle kendimi kötü hissettim. Bir insanın ne kadar kolay ölümden konuşabildiğini düşündüm. Çünkü oyunda gördüğüm şey bir adamın en kötü şartlarda bile hayatta kalma içgüdüsünün ne kadar güçlü olduğuydu. Nedenini bilmediği bir savaştan firar eden bir askerin tam sevgilisine kavuşma hayaliyle koştuğu sırada ayağının bir mayına kilitlenmesi. Siz olsanız ne yapardınız? (Çünkü ben izlerken kendime sormuştum ben olsam ne yapardım diye)
Ayağınızı çekerek ölümü kabullenir miydiniz? Yoksa yaşamaya devam etmek umuduyla ya da korkuyla o mayına kilitlenip kalır mıydınız? Bu soruya ben çekerim ayağımı ne yapayım sonuçta öleceksem...Diye düşünüyorsanız çok kolay ahkam kestiğimizi söylemek isterim. Çünkü biz insanlar şartlar ne olursa olsun bizi öldürmediği sürece yaşamaya programlandık ve buna da içgüdü dedik bu yüzden biz de (eğer intihara meyilli değilsek tabi) aynı o asker gibi ayağımızı günlerce aç, susuz, hareketsiz kalsak da o mayından çekemezdik diye düşünüyorum. Peki ya o ayağımızın altındaki mayın değilse de biz öyle sanmışsak? 😳 İşte burası oyunun en trajikomik kısmıydı...
       Tiyatro severlere kesinlikle tavsiyemdir. Gidip izleyin eminim pişman olmazsınız çok mesajı olan güzel bir oyun olmuş. Tek oyuncu ama dev kadro gibi doldurmuş Mert Turak şahane oyunculuğuyla...
        Gidip izleyenlerin ve izleyecek olanların yorumlarını bekliyorum...🎭

Yorum Gönder

2 Yorumlar

  1. karıncalar bana ilk duyduğumda çok farklı bir konuyu çağrıştırmıştı ama şimdi görüyorum ki benim düşündüğümden çok daha derin bir konuya eğilmişler. teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben teşekkür ederim değerli yorumunuz için :)

      Sil